Genel anlamda arıcılık, bir amaç doğrultusunda "Arıları Kullanabilme
ve Yönetebilme Sanatı" olarak adlandırılabilir. Teknik arıcılık için bilgi

ve tecrübeye ihtiyaç vardır. Aksi halde, bilgi ve tecrübe
olmadan teknik arıcılık hatta sıradan bir arıcılık bile yapmak mümkün
değildir. Arıcılığa başlamadan önce arı ailesi (koloni), aile bireyleri ve
koloninin yaşam düzeni ile arıcılığı ilgilendiren diğer konularda bilgi
sahibi olunmalıdır.

Son birkaç yüzyıl öncesine kadar çok uzun bir süre ilkel olarak yapılan arıcılık, bir çok bilimsel buluş ve
gelişmelerin ışığında günümüz arıcılığına kadar gelişme süreci yaşamıştır. Günümüz arıcılığına
gelinmesinde; 1787 yılında ana arının havada çiftleştiğinin tespiti, 1845 yılında arı üreme biyolojisinin izahı,
1851 yılında çerçeveli fenni kovanın keşfi, 1857 yılında temel petek kalıplarının bulunuşu, 1865 yılında bal
süzme makinesinin icadı, 1882 yılında larva transfer yöntemiyle ana arı yetiştirme tekniğinin keşfi ve 1926
yılında ana arılarda yapay döllemenin bulunuşu gibi icatlar katkıda bulunmuştur.